Tavşan

Yabani olanları dağlarda, kırlarda yaşar. Özellikleri: Gözleri iri, arka bacakları ön bacaklarından daha uzun, kuyruğu kısa, kulak ve bıyıkları uzun, otçul memelidir. Yabani veya evcil olarak yaşarlar. Ömrü: 5-12 yıl. Çeşitleri: adi tavşan (Lepus europaeus), ada tavşanı (Cuniculus [oryctologus] cuniculus), kar tavşanı (Lepus timidus) Ünlülarıdır.Tavşangiller (Leporidae) familyası
Yaşadığı yerler: Antarktika hariç, hemen hemen bütün dünyada. Lepus  harici cinslerin tüm üyeleri genel olarak ada tavşanı olarak  adlandırılır. Ada tavşanları başka hayvanların yuvalarında veya kendi  kazdıkları yuvalarda barınırken, tavşanlar uzun ot ve çalıklarda yaşar.  Tavşanlar arasında en çarpıcı özelliklere sahip olan beyaz tüylü sera  tavşanı 21. yüzyıla damgasını vurmuştur.
Tavşangiller familyası  yaklaşık elli türü içine alır. Kuyrukları uzun kıllarla örtülüdür.  Kulaklar ve arka bacaklar uzamıştır. Bir kısmı toprak altında oyuklarda  yaşar. Familya üyelerine tavşan veya ada tavşanı adı verilir.  Tavşangiller, Ochotonidae familyasını oluşturan pikalardan tüylü küçük  kuyrukları, uzun kulakları ve arka ayakları ile ayrılır.
Yabani  olanları dağlarda, kırlarda yaşar. Özellikleri: Gözleri iri, arka  bacakları ön bacaklarından daha uzun, kuyruğu kısa, kulak ve bıyıkları  uzun, otçul memelidir. Yabani veya evcil olarak yaşarlar. Ömrü: 5-12  yıl. Çeşitleri: adi tavşan (Lepus europaeus), ada tavşanı (Cuniculus  oryctologus cuniculus), kar tavşanı (Lepus timidus) Ünlülarıdır.
Tavşangiller  (Leporidae) familyası türlerine verilen genel ad. Kulakları ve arka  bacakları uzun, ön bacakları daha kısa olan, karada yaşayan otçul  memelilerdir. Kuzey kutup dairesinden çöller bölgesine kadar hemen hemen  dünyanın her yerinde bulunurlar. Hepsi kısa kuyrukludur. Bazıları  kazdıkları tünellerde barınır. Bir kısmıysa asla tünel kazmaz. Satıhta  barınır. Hepsinin keskiye benzeyen ve daimi süren dişleri vardır. Kesici  ön dişlerle azı dişleri arasında boşluk bulunur. Bu hususta onlar  kemiricilere benzerler. Uzun süre kemiriciler takımında sınıflandırıldı.  Şimdiyse Lagomorpha (Tavşanımsılar) takımının çiftdişliler  (Duplicidentata) alt takımında incelenirler. Bunları Rodentia  (Kemiriciler) takımından ayıran en önemli özellik; üst çenelerindeki  kemirmeye yarayan bir çift kesici dişlerinin iç kısmında bir çift daha  küçük dişlerin bulunmasıdır.
adi tavşanlar, Ada tavşanları ve  pikalar (Islıklı tavşanlar) bu takımın en iyi tanınan türleridir. Yalnız  Antarktika'da bulunmazlar. Ağırlıkları genellikle 1-3 kg kadardır.  Yokuş yukarı çok iyi koşarlar. Pikalar tamamen kaya altlarında  barınırlar. Asya ve Amerika'da yaşarlar. Tombul vücutları ve kısa,  yuvarlak kulakları vardır. Gündüz faaliyet gösterirler. Kış uykusuna  yatmazlar. Fakat kuru otları kış için biriktirip kayalar altında  depolarlar.
Ada tavşanlarının boyları 35-45 cm ve ağırlıkları  2-2,5 kg kadardır. Sırt ve yanları kızılımtrak sarı, karın ve  ayaklarının içleri beyazdır. Çok ürkek bir hayvandır. Tehlike sezince  mırıldanır gibi bir çığlık atar ve şiddetle ayaklarını toprağa vurur.  Yumuşak topraklarda eştikleri tünellerde barınırlar. Yuvaları karmaşık  tünellerden meydana gelir. Birkaç çıkışı, havalandırma delikleri ve daha  geniş olan ana doğum odası mevcuttur. Yabani ada tavşanı çoğu defa adi  tavşanla karıştırılır. Ada tavşanı yuvasını toprak altına yapar.  Yavrularını postundan yolduğu tüyler üstünde gözleri kapalı ve tüysüz  olarak doğurur. Koşarken sıçramalarla yol alır. Kırkar gün aralıklarla  yılda 4-8 defa yavrular. Her doğumda 4-12 yavru doğurur. Yavrularını 20  gün kadar emzirir. Bir aylık olunca kendi başlarına bırakır. Yavrular on  ayda tam ergenliğe kavuşurlar. 5-7 yıl kadar yaşarlar.
adi  tavşan (Lepus europaeus) ise daha iri ve daha ince uzundur. Siyah uçlu  kulakları ve uzun arka bacakları ve sarımtrak kahverengi tüyleriyle ada  tavşanından ayrılır. 70 cm boyunda ve ağırlığı 3-6 kg gelenleri vardır.  Yuvalarını çukur ve kuytu yerlere yaparlar. Tünel kazmazlar. Yalnızca  yeri biraz eşeler ve orada kurumuş çimenlerin üzerinde iskan ederler.  Dağlarda, kırlarda ve ormanlarda bulunurlar. Orta ve Güney Amerika ile  Avustralya'da rastlanmaz.
Koştuğunda uzun değnekle yürüyen  canbazları andırır. Bu yürüyüşü onu sıçramalarla hareket eden ada  tavşanından ayırır. Münzevi, yalnız bir hayvandır. Fakat ilkbahar  başlangıcında toplu görülürler. 2-4 yavru doğurur, yavrular gelişimleri  ilerlemiş vaziyette, vücutları tüylü, gözleri açık ve ayaklarını derhal  kullanabilecek kabiliyette doğarlar. 2-3 hafta süt emerler. Gebeliği 5-6  hafta olup, yılda 4-5 defa gebe kalabilirler. 8-12 yıl kadar yaşarlar.  Postu kürkçülükte kullanılır. İnsana çabuk alışırlar.
Soğuk  memlekette yaşayanların mevsime göre rengi değişir. adi kutup tavşanı  (L.areticus) ve kar tavşanı(L.timidus) kutup ve dağlık yurtlarında kışın  tüy değiştirerek beyaza dönüşür.
Ada tavşanları yiyecek aramak  için akşamları yuvalarından çıkarlar. Besinleri çeşitli otlar, kök,  sürgün ve ağaç kabuklarıdır. Etleri yenir, postu kürkçülükte kullanılır.  Etleri gayet lezzetliyse de tünellerde yaşadıkları için avlanmaları çok  zordur. Sekiz tanesi bir koyunun yediği kadar ot yer. En önemli  düşmanları, tilki, gelincik ve salgın olan “Myxomatosis” hastalığıdır.  Bir çift ada tavşanından üç yılda dokuz milyon tavşan üreyebilir.
On  sekizinci yüzyılda Avustralya'ya götürülen iki çift ada tavşanından 2  milyardan fazla üremiş ve mer'aları koyunlarla paylaşmış, ziraat için  bir afet olmuşlardır. Bunlara karşı dışardan tilki getirilmişse de  bunlar yalnız yaşlı ve hasta tavşanları avlayabilmişlerdir. Bunun  üzerine genel bir tavşan avı başlatılmış, buna paralel olarak  konservecilik ve tavşan deri sanayiinde büyük gelişmeler olmuştur.
adi  tavşanla çiftleştirilerek elde edilen melezine leporidi denir. En  önemli evcil ırkı beyaz ve kırmızı gözlü olan Ankara tavşanıdır. Asıl  ada tavşanından başka yarım metre boyunda “iri bataklık ada tavşanı”  (Limnologus palastrigs) ile “su ada tavşanı” (L.aquaticus) vardır. İlki  Güney Amerika'da ev kenarlarında, ikincisi Mississippi'de yaşar. Suya  dalarlar. 6-7 yavru doğururlar.
Evcil ada tavşanı: Yıllarca süren  çalışmalar sonucu birçok evcil ırklar üretilmiştir. Bunlar etleri,  derileri, tüyleri veya süs için yetiştirilir. Laboratuvarlarda deney  hayvanı olarak kullanılanları da vardır.
Ankara tavşanı: Beyaz ve  kırmızı gözlü olan Ankara tavşanı en önemli evcil ırktır. Beyaz  tüylüdür ve 2,5-3 kg gelir. Tüyü için yetiştirilir. Postu uzun ve sık  tüylerle örtülüdür. Tüyleri gayet makbul olup pamuk gibi yumuşaktır. Her  kırkımda 300 gr tüy çıkar. 9 sene kadar yaşar. Her doğumda 8 yavru  verir. Ankara tavşanı denmesinin sebebi tüylerinin Ankara keçisi gibi  beyaz ve makbul olmasıdır. Tüyünden istifade edilen tavşanların  çoğunlukla yumurtalıkları çıkartılır. Çünkü yumurtalıkları olmayan  tavşanların tüyleri daha sık ve çok olur.
Alman, Belçika ve  Normandiya ırkları et için beslenir. Post için yetiştirilenlerin en  önemlisi Çinçilyalardır. Postu beyaz ve siyah lekeli olan İngiliz  kelebeği tavşanı, süs için beslenir. Yine postu beyaz ve kahverengi,  kulakları sarkık olan Japon ırkı da süs için beslenir. Siyah-beyaz  Hollanda tavşanı dayanıklı ve arkadaşlığa uygun yaradılışta olduğundan  evlerde çocuklara oyun hayvanı olarak yetiştirilirler.
Tavşanlar,  yedikleri nebati besinleri en az iki defa sindirimden geçirirler. Gece  çıkardıkları nemli ve yumuşak dışkılarını çiğnemeden yeniden yutarak  tekrar sindirirler. Kalın barsakta sindirim bakterilerinin hazırladığı  ve birinci dışkıyla atılan B vitaminlerinin zayi olmasına mani olurlar.  Bu sindirim özelliğiyle yaprak ve otlardan en iyi şekilde faydalanmış  olurlar. Gündüz, dışkıları katıdır. Gece, dışkısını doğrudan doğruya  anüs (makat)ten alındığı için ağzıyla makat bölgesini kaşıdığı sanılır.  45 günlük bir deneyde, boyunlarına tasmalık takılarak dışkılarını  yemeleri önlenen tavşanların iştahlarının düştüğü, hızla zayıfladıkları,  kulaklarının içlerinde ve gözlerinin çevrelerinde yaraların meydana  geldiği görülmüştür.
Tavşanlar genellikle gündüzleri dinlenir.  Sabahın erken saatlerinde ve akşam vakitlerinde beslenmek için aktiflik  gösterirler. Tarlalara büyük ziyanlar verirler. Tabii düşmanları tilki,  gelincik, puma, kartal gibi hayvanlardır. Mykomatosis hastalığı da  bunların aşırı artışlarını önemli derecede önler. Bugün tüyleri,  postları ve etleri için evcil olarak birçok tavşan ırkı  yetiştirilmektedir. Tavşan eti idrar söker, fazlası uykusuzluk yapar.
Bedayi  kitabında diyor ki; “Abdullah ibni Abbas buyurdu ki: Resulullah'ın  yanında oturuyorduk. Bir köylü, tavşan kebabı hediye getirdi. Bize;  “Yiyiniz!” buyurdu. Muhammed bin Safvan radıyallahü teala anhüma dedi  ki: “İki tavşan yakaladım, kestim. Resululah'a sordum. İkisini de yememi  emr buyurdu.”
Kitab-ül-İrşad'da diyor ki: “Tavşan kanı, kelef  denilen yüzdeki çillere ve Behak denilen esmer lekelere ve Beras, yani  abraş denilen beyaz lekelere iyi gelmektedir. Kanı bu lekelere sürülür.  Tavşan beyni yemek, hastalıklardan sonra hasıl olan titremeye iyi gelir.  Çocukların diş etlerine sürülünce, diş gelmesine yardım eder. Tavşan  yavrusunu kesip midesinden çıkan “Enfiha” denilen sıvı, sirke ile  karıştırılıp üç gün öğleden sonra kadın içince, hamile kalmasını önler  ve sar'a illetine ve zehirlenmelere karşı iyi gelir.”
 
Tavşanların sınıflandırılması
Tavşanların  evcilleştirilmesi diğer çiftlik hayvanlarına göre oldukça yakın bir  dönemde gerçekleşmiş ve bugünkü ırklar ve populasyonların büyük  çoğunluğu son 200-300 yıllık dönemde geliştirilmiştir. Yirminci yüzyılın  başından beri tavşan genetik, üreme fizyolojisi ile diğer  araştırmalarda deneme hayvanı olarak kullanılmıştır. Fakat 1950’de  Venge’nin çalışmaları ile tavşanlarda doğum ağırlığının maternal  etkileri konusundaki kantitatıf genetik çalışmalarına kadar konu önem  kazanmamıştır (Lebas ve ark, 1986). Bu çalışma et üretimi amacıyla  tavşanların kullanılması konusundaki genetik ıslah çalışmalarına bir  başlangıç oluşturmuştur. Fransada (INRA) bilim adamları kendi  bölgelerinde araştırma ve geliştirme çalışmalarına 1961 yılında  başlamışlar ve bunları diğer ülkelerde yapılan çalışmalar izlemiştır.
Fransada  1970-1980 yılları arasında tavşanlarda seleksiyonla elde edilen  başanlara ait sonuçlar yayınlanmıştır (Rouvier, 1981). Bununla birlikte  Avrupa’da elde edilen başarılı sonuçlar doğrudan gelişmekte olan  ülkelere transfer edilememiştir. Bu ülkelerde seleksiyon çalışmalarında  yöresel tavşan ırkları yanında, ithal edilen tavşan ırklan da  kullanılarak genetik varyasyon yaratılmıştır. Araştırmalar aile tipi ve  kırsal kesimdeki tavşancılık olarak başlatılmıştır. Bu küçük, entegre  olmamış üretim birimleri düşük yatırımlı ve yerel kaynak kullanarak  oluşmuşlardır. Bu işletmeler kabul edilebilir bir verimlilik düzeyi elde  edebilmişlerdir.
Sınıflamanın alt sırasında yer alan ırk  tanımlaması değişik şekillerde yapılmış olmakla birlikte en ıyi  tanımlama; bir tür içerisinde belirli morfolojik ve fizyolojik  özellikler bakımından farklılaşmış, bu özelliklerini kendi döllerine  geçirme kabiliyetinde olan ve kendi aralarında çiftleştikleri zaman döl  verebilen hayvanlar olarak yapılabilmektedir.
Değişik ırkların  genetik özelliklerinin değerlendirilmesinde en uygun yol bunlar üzerinde  çalışmalar yapmaktır. Bir ırk doğal ve yapay seleksiyonun etkileri  sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Tavşan ırkları veya populasyonları  aynı zamanda gen frekansları ile de tanımlanabilir. Bu genler  görüntülerini ebeveyn veya döllerde ortaya çıkarabilirler. Döllerde renk  dağılımı ve kıl yapısı ayrılabilir özellikler olarak  sınıflandırılmaktadır. Genlerin etkisiyle oluşan kan grupları,  biyokimyasal özellikler ve protein polimorphizmi ile kalıtsal  anormallikler şu anda bilinen diğer belirleme faktörleridir.
Tavşan  populasyonları aynı zamanda yetiştirme stoklarının büyüklüğü, doğal  seleksiyon baskısı, orijin ve coğrafik bölgelere göre de tanımlanabilir,  Ayrıca ırkların özelleşmiş alt grupları; soylar, akrabalı yetiştirilmiş  hatlar ve bölgesel populasyonlar olarak ele alınmakta olup etkilen çok  sayıda gen çiftine dayanan kantıtatif karakterleri ile  değerlendirilmektedir. Tavşanların kromozom yapıları 2n=44 gen  tarafindan determine edilir. Genlerın 70 lokusta yerleşmiş olduğu ve 6  bağlantılı gruptan oluştuğu bilinmektedir. Bilinen lokuslar arasında  yaklaşık üçte birinin kıl (renk ve yapı), üçte birinin kan grupları ve  antijenlerin üretimi, diğerlerinin kalıtımla ilgili hastalıkları  oluşturduğu bilinmektedir.
ABD’de ırklar, seleksiyon çalışması  yapanlar, amatörler, ve zevk için bu üretim dalı ıle uğraşanlar  tarafindan geliştirilmışlerdir. Fransa’da yayınlanan bir kıtapta 44 adet  tavşan ırkına ait özellik belirlenerek standart ırk tanımlamaları  yapılmıştır. Bu ırklar lokal veya bolgesel populasyonlardan veya ırklar  arasında yapılan melezlemelerden yada mutasyonlar vasıtasıyla renk ve  kıl gelişimindeki farklılıklardan ortaya çıkmışlardır. Cüsse büyüklüğü  ve vücutta morfolojik özellikler yönünde yapıları kitle seleksıyonu ıle  bu ırklar kendi içerisinde ağır (in cusseli), orta ağır, hafif ve çok  hafif ırklar olmak üzere ayrılmışlardır. Aynca kıl uzunluğu da bir ırk  sınıflandırma kriteri olarak kullanılmıştır.
Hayvanlann ırk  standartları vücut ağırlığı, kompakt bır yapı gösterip göstermemesi, kıl  rengi ve yoğunluğu, kulak uzunluğu gibi özelliklerdir. Bunlar  hayvanlarda vücut sıcaklığının oluşmasında, dolayısıyla değişik  iklimlere adaptasyonda önemli etkenlerdir. Kıl rengi ve yapısı genelde  tavşan ırklarının geliştirilmesinde en fazla etken olmuştur.
Kıl  Rengi ve Yapısı: Evcil tavşanların genetığı konusunda yayınlanan  kitaplarda kıl rengi üzerinde 6, kıl şeklinde 2, kıl yapısında 3,  abdomınal yağın yeşıl rengi üzerinde 1 ve bunlarla bağlantılı 2 mutant  genin etkisi tanımlanmıştır. Değişik mutasyonların etkilerini ortaya  koymanın en uygun yolu tavşanların yabani renklerinin belirlenmesidir.  Post üzerinde 3 değişik kıl vardir: Daha uzun olan üst kıllar, orta  kıllar ve alt kıllar. ilenkı yaşlarda alt kıllar esas yapıyı oluşturur  ve kürk tavşanlannda önem arzederler. Yabani tavşanlarda kürk rengi  aguti (Amerikan tavşanının kıl rengi) olarak isimlendirilmiştir ve gri  sırt ıle yanlarda daha uzun beyaz kıllardan oluşmuştur. Uzun koruma  kılları siyah, daha derinlerde sarı, derinin hemen üst kısmında ise  maviye doğru değişmektedir. Kırkılan kıllar renkli bölgedeki sıyahtan  sarıya kadar değişen kılları ifade eder. Kürkün alt kısmındakı elyaflar  temelde mavimsi, üstte sarı ile karışıktır. Renk dağılımında temel  olarak siyah ve sarı pigmentlerin dağılımı kil renginde özellikle de  kırkılan kıl renginde etkili olmaktadır. Değişik renklerin oluşmasında  mutasyonların etkisi bölgeden bölgeye farklılıklar göstermektedir.
 
Kıl Rengi Mutasyonları
A  geni agutı (Amerikan tavşanı); aguti olmayan mutasyon (a) geni ise  kürkte san renkli bandın oluşmamasını ve daha açık renklilik kazanmasını  sağlar. Bunların renkliliği bir örnektir. A gem a üzenne dominanttır Bu  lokus üzerinde üçüncü bir allel gen olan a geni belirlenmiş olup bu gen  Aya resesif aya domınant etkilidir. 13 geni, siyah, b alleli ise kürk  üzerinde siyah renk yerine çikolata renginde kahverengı pigment  oluşmasına neden olmaktadır. Bu mutasyonun varlığı 1900lü yıllarda  keşfedilmiştir.
C geni kürkte, deride, gözlerde pigmentlerin  gelişmesi ve renkliliğın dağılması için gereklidir. Resesif c geni ise  renkliliğin gizli kalmasına, homozigot cc geni albinoluğa neden olur. Bu  lokus üzerinde birçok allel gen vardır. Bunların değişik etkileri  aşağıda ızah edilmiştir. C: Renkliliğin tam oluşmasını sağlar.
cck: Şinşilla rengi olup, kürkte bant şeklindeki rengin örtülmesini sağlar.
ch: Himalaya rengi. Sadece vücut kısımlarında kıl beyazdır. Bu genın etkisi çevre sıcaklığına bağlı olarak değişir.
c: Albinoluk.
Albinoluğu  sağlayan gen renk geni üzerinde epistatik etkiye sahiptir. cc  genotipine sahip olan hayvanlarda diğer genler üzerindeki etkiler  nedeniyle renklilik tamamen örtülmektedir. Renk açıcı D ve d genleri;  resesif mutant d geni pigmentasyonun yoğunluğunu etkiler. Pıgment  oluşumunun açılmasına sebep olur. Dominant D alleli normal pigmentasyon  yoğunluğu sağlar. Resesif homozigot dd alleli mavı (siyah maviye  açılmıştır) veya bej rengi (san bej rengine açılmıştır) genotipte  tavşanların oluşmasını sağlar.
Siyahın normal oluşumu (E) veya san  (e) rengi; e gen mutasyonu san pıgmentin artmasına neden olur. Gri,  siyah veya kahverengı ırklar E genine sahiptirler. San ve kırmızı ırklar  resesif ee geni bakımından homozigotturlar.
Alacalı (benekli)  kürk oluşumu; bu mutasyonlar için lokus üzerinde En, en (Ingilizcede)  veya Du, du(Hollanda’da) genleri bulunmalıdır. Papillon tavşanı En en  heterozigot genotipindedir. En geni sürekli dominant etkiye sahip  değildir. En En homozigot genotipleri heterozigotlardan daha beyaz iken  resesif homozigotları daha siyahtır. Papillon tavşanının renk genotipi  tam olarak belirlenemez. Diğer taraftan du du genotipli Hollanda  tavşanlarında beyaz deri üretimi sağlanmaktadır.
Kıl Yapısı Mutasyonları:
Angora: Bu resesif mutasyon uzun kıl üretimini sağlar. Yün üretimi için normal kıl üretimini sağlayan L dominant geninin 1 geni ile mutasyonu gereklidir. İki Angora tavşanın çiftleştirilmesi ile sürekli Angora döller elde edilir. İki normal kıl uzunluğuna sahip tavşan çıftleştirildiğinde eğer onlar LI heterozigot genotiplerini taşıyorlarsa Angoranın bazı fraksıyonları gerçekleşebilir.
Rex: Bu resesif mutasyon zıt etkili bir fonksiyona sahiptir ve nadiren kısa kıl üretır. Rex geninin sembolü r ve domınant alleli R dir.
Kılsızlık: Bu resesif bir mutasyon tarafından oluşturulur ve genellikle letal etkilidir.
Tavşan ırkların da kıl rengi ve yapısı bu lokuslar bilindiği taktirde önceden tahmin edilebilir. Şimdiye kadar vücut rengi ve ırk karakterleri arasında çok fazla gen interaksiyonu bulunmadığı tespit edildiği halde bu konudaki araştırmalar oldukça yetersizdir.
Angora ve Rex genlerinin fonksiyonu ile kaliteli kürk ve tavşan yünü üretimi mümkün olabilmektedir.
4.2. Ergin Ağırlıklarına Göre Tavşan Irklarının Özellikleri
Konu Başlığı Önceki Konu Sonraki Konu
Tavşan ırklarının ortaya çıkmasında çok değişik etkenler rol oynamıştır Sınıflandınlmalarında da çok değişik faktörler dikkate alınmaktadır.
1) Primitif veya yöresel ırklar: Bu ırklar bugün üretimi yapılan modern ırkların oluşmasında kullanılmışlardır. Sürekli uygulanan yapay seleksiyon yöntemleri ile elde edilen ırklar: Bunlar içerisinde en önemlileri Burgundy Fawn, Beyaz Yeni Zelanda, Kırmızı Yeni Zelanda ve Şaınpanya tavşanları sayılabilir. Cüce Hollanda tavşanı da, Hollandaya ithal edilen Polonya tavşanından seleksiyon yoluyla elde edilerek üretilmiştir. Sentetik soylar: Bunlar değişik ırklar arasında planlanmış melezleme yöntemleri ile elde edilmişlerdir. Beyaz Bouskat ve Kaliforniya tavşanları bunlar arasındadır. Kırmızı Yeni Zelanda tavşanı, 1910 yılında Kaliforniya da Belçika tavşanı ile Golden Fawn tavşanının melezlenmesi ile elde edilmiştir.
2) Mutasyon veya belirli yeni karakterlerin fiksasyonu ile elde edilmiş ırklar. Mutasyonla elde edilen ırklara örnek olarak Satin, Reks ve Japon tavşanları verilebilir.
Genel olarak tavşan ırkları cüsse büyüklüğü, verim yönü, kürk ve sergi gibi özellikleri dikkate alınarak sınıflandırılmaktadır.
1. Cüsse büyuklüğü ve kıl uzunluğuna göre tavşanların sınıflandırılması:
a. Büyük cüsseli ve normal kıl uzunluğuna sahip olan tavşan ırkları.
b. Orta cüsseli ve normal kıl uzunluğuna sahip olan tavşan ırkları.
c. Küçük cüsseli ve normal kıl uzunluğuna sahip olan tavşan ırkları.
d. Uzun kilit ırklar.
e. Kısa kıllı ırklar.
f. Diğer ırklar.
2. Verim yönlerine göre tavşanların sınıflandırılması:
a. Et tavşanları.
b. Kürk tavşanları.
c. Yün tavşanları.
d. Sergi tavşanları.
3. Kürk ve Sergi özelliklerine göre tavşan ırklarının sınıflandırılması:
a. Sergi ırkları
b. Kürk ırkları
-Normal kürk ırkları.
-Reks ırkları.
Bu  sınıflandırma sistemleri içerisinde en geçerli olanı verim yönlerine  göre yapılmış olan sınıflandırmadır. Ancak hemen hemen yetiştirilmekte  olan tavşanların tamamının eti ve derisinden yararlanılmaktadır. Bu  nedenle ırk sınıfları arasında kesin bir sınıflama yapmak mümkün  değildir.
Irkların ergin canlı ağırlıklarına göre  gruplandırılması da özellikle yetiştirme sistemlerine uyum açısından  uygun bir smıflandırmadır. Çünkü ergin canlı ağırlık gelişme ve cinsi  olgunluk yaşı gibi karakterlerle ilişkilidir.
 
Ağır ırklar
Ergin  canlı ağırlıkları 5 kg‘dan daha fazladır. Ağır ırkların gelişme  potansiyeli çok iyidir. Özellikle melezlemelerde bu daha da etkendir.  Beyaz Dev Bouskat, Fransız Lop Tavşanı, Flemish Dev Tavşanı, Fransız  Kelebeği gibi ırklar bunlara örnektirler. Lop tavşanlarının vücut  yapıları kaliteli et verimi oluşturacak şekilde gelişmiştir. Bununla  birlikte, bu ırk Fransa’da sadece küçük işletmelerde bulunduğu için  gösteri amaçlı kullanılmaktadır. Bu ırk Almanya ve Danimarka gibi Avrupa  ülkelerinde daha fazla öneme sahiptir.
Beyaz Dev Bouskat tavşanı  sentetik albino ırklardandır. Geleneksel Fransız tavşan yetiştiricileri  içensinde döl verimi ve hızlı gelişmesi bakımından tanınan en büyük  yapılı tavşandır. Flemısh Dev Tavşanı Belçika’dan orijin almış değişik  renkli tavşanlardandır. Bu tavşan en büyük yapılı ırktır (ergin canlı  ağırlığı 7 kg). Bu ırk diğer ırkların gelişme özelliklerinin ıslahında  kullanılacak büyük bir potansiyele sahiptir, bu yüzden saf olarak  yetiştirilmesine çalışılmaktadır.
 
Orta Ağır Irklar
Ergin  canlı ağırlıkları 3.5-4.5 kg. arasında değişmektedir. Bunlar Batı  Avrupa’da et üretimi amacıyla entansif yetiştiricilikte kullanılan temel  ırklardır ve sayılan oldukça fazladır. Bunlar içerisinde Gümüşi  tavşanlar çok değişik ülkelerde bulunmaktadır. Bunlar Şampanya  tavşanlarından ergin canlı ağırlık ve renk bakımından oldukça farklıdır  Burgundy Fawniardan elde edilen Şampanya tavşanlarıda bu gruba giren  ırklarındandır. Uzun yıllar Fransa’nm Şampanya bölgesindeki  populasyondan seleksıyonla elde edilmiştir. Bu ırk kürk verimi yanında  diğer verimleri bakımından da üstündür. Döl verimi yüksek, hızlı  gelişen, kas gelişmesi ve et kalitesi iyi ırklardandır. Ergin canlı  ağırlığı 4-4.5 kg. dır. Fransa’da çiftliklerde genellikle yerde  yetiştirilirler. Şampanya tavşanlarının entansif yetiştirilmeleri  konusundaki çalışmalar sürdürülmektedir.
Burgundy Fawn aynı  zamanda yöresel bir özelliğe de sahiptir. Fransa’nın tamamında ve bazı  Avrupa ülkelerinde (Italya, Belçika, Isviçre) yayılmıştır. Bu ırka ait  özellikleri belirlemek amacıyla Burgundy Fawn tavşan derneği kurulmuş ve  ırk içi seleksıyon çahşmalan sürdürülmektedir.
Kırmızı Yeni  Zelanda tavşanlan ilk defa Kaliforniya’da melezleme yoluyla elde  edilmiştir. Fakat bu tavşanlar kafes sistemine adapte olma bakımından da  seleksiyona alındıkları ıçin daha fazla yayılma alanı bulmuşlardır. Bu  ırktan seleksiyonla elde edilen Beyaz Yeni Zeillanda tavşanları gerek  gelişme özellikleri, gerekse kafes yetıştiriciliğine adaptasyonu  neilenıyle popüler bir ırk olarak bütün dünyaya yayılmıştır. Bu tavşan  ırkı Kırmızı Yeni Zelandalamın albıno olanlanmn seçimi ile elde  edilmiştir. Fazla miktarda et üretimine sahip olan özellikle Güney  Kaliforniya’da döl verimi, analık kabiliyeti, hızlı gelişme ve vücut  konformasyonu gibi özellikler bakımından önem kazanmıştır. Bu  özellikleri ile 56 günlük yaşta fazla ağır olmayan bır karkas venmine  sahiptir. Beyaz Yeni Zelanda tavşanlarının ergin canlı ağırlıkları (4  kg) olup, Kaliforniya tavşanlarından daha fazladır. Bu tavşan ırkı ilk  defa Kaliforniya’da bir araştırma enstitüsünde kullanılmış, I960’larda  Batı Avrupa’ya hızla yayılmış, kafes tavşancılığının gelişmesi ile  birlikte en fazla yetiştirilen ırk haline gelmiştir. Bugün de et  üretiminde kullanılan tavşanların önemli bır miktarını oluşturmaktadır.
Kaliforniya  tavşanları sentetik Amerikan ırkındandır. İlk defa 1928’de  Kaliforniya’da bir et ve kürk hayvanı olarak ortaya çıkarılmıştır. Ergin  canlı ağırlıkları 3.6-4 kg. arasındadır. İri Şinşilla tavşanı Almanya  orijinli ve Avrupa’da yetiştiriciliği yapılan bir ırktır. Ergin canlı  ağırlıkları ortalama 4.5 kg. dır. Et ve kürk üretimi amacıyla  kullanılmaktadır.
 
Tavşan Irkları
Hafif Irklar
Bu ırklar 2.5-3 kg ergin ağırlığa sahiptirler. Bunların en tanınmışları Himalaya, Küçük Şinşilla. Hollanda ve Havana tavşanlarıdır. Rus veya Himalaya tavşanları beyaz ve siyah arasında değişik renklere sahiptirler. Orijinal olarak Çin’de bulunmaktadırlar ve buradan Rusya ve Polonya’ya yayılmışlardır. Himalaya tavşanları Ch mutant genini taşırlar. Bu tavşanlara ait bir soy Fransız tavşan yetiştiricileri tarafından hızlı ovulasyon düzeyi bakımından yetiştirilmiştir.
Hafif  ırklar genellikle hızlı gelişirler ve analık vasıfları iyidir. Bunlar  orta ve ağır ırklara göre daha az yem tüketirler ve hafif karkas elde  etmek amacıyla (1-1.2 kg) kullanırlar.
 
Küçük Irklar
Bu  ırklar yaklaşık 1 kg. civarında ergin canlı ağırlığa sahiptirler.  Bunlar ilk olarak Polonyalı tavşan yetiştiricileri tarafından  tanıtılmış, değişik kürk rengine sahip hayvanlardır. Düşük canlı ağırlık  yönünde yapılan seleksıyon döl veriminin düşmesine ve gelişme düzeyinin  aşırı azalmasına neden olmuştur. Bu ırklar et üretimi amacıyla  kullanılamaz. Gösteri, laboratuvar ve kürk üretimi amacıyla  kullanılmaktadırlar.
Lokai Populasyonlar ve Soylar: Saf ırklar  genellikle küçük gruplar halinde yetiştirilir. Bu ırklar lokal  populasyonlann geliştirilmesinde özel öneme sahiptirler. Ticari et  üretimi için yetiştirilen tavşanların çoğunluğu bu temel populasyonlara  dayanmaktadır. Bu populasyonlarda genelde ikili melezlemelerle ticari  amaçlara ulaşılmaya çalışılır. Bu ırklar bazen birbirine hiç benzemeyen  ırklardan oluşmaktadır. Bunlar gri, benekli veya beyaz tavşanlar olarak  genelleşmış ve planlanmış melezlemeler sonucunda ortaya çıkmışlardır.  Bunlar lokal populasyonlar olarak kabul edilebilir. Gelişmekte olan  ülkelerde yer alan lokal populasyonlara örnek olarak Sudan’ın Baladi  ırkı, Tunus’un Maltase ırkı ve Guadelupun Creole tavşanları verilebilir.  Tavşan üretimini geliştirmeye yönelik ülkesel planlar ilk olarak bu  lokal populasyonlann yaygınlaştırılması ve bunların biyolojik  özellikleri, ıslah özellikleri ve adaptasyon kabiliyetlerirnin  belirlenmesi üzerine oluşturulmalıdır.
Son olarak üretimi yapılan  tavşanlar soylardır. Soylar genetik olarak kapalı bir grubu ifade eder  ve birkaç generasyon akrabalık yetiştirme programı uygulanmıştır.  Soyların özellikleri yetiştirilen hayvanların sayısına bağlıdır. Özel  yetiştiriciler tavşan soylarının seleksiyonla geliştirilme çalışmalarına  tavukçulukta hat yetıştiriciliğinin pratikte uygulandığı 1930’lu  yıllardan beri başlamışlardır. Ayrıca bazı yetiştiriciler belirli bir  amaç takip etmeksizin soyların oluşmasında etken olmuşlardır. Bazı  araştırma kuruluşları akrabalı yetiştirilmiş tavşan soyları ve hatlarını  laboratuvar hayvanı olarak geliştirmişlerdir.
 
Tavşan türleri ve özellikleri
İri Cüsseli Flandır Tavşanı
18.  asırdan beri bilinmekte olan bu tavşan ağır cüsselı ırklar arasında yer  almaktadır. Erkeklerde baş dikdörtgen şeklinde, dişilerde ise narin ve  uzunca bir yapı arz etmektedir. Vücut uzunluğu ortalama 80 cm kadardır.  Gözler genellikle kılların renginde olup iricedir. Kulaklar geniş ve  15-18 cm uzunluğundadırlar. Dişilerde gerdan orta derecede gelişmiş olup  ön ayaklar üzerine doğru uzanmış haldedir, erkeklerde ise gerdan  dişilerde olduğu gibi gelişmemiştir. Ön ayaklar çok kuvvetli, arka  ayaklar da uzun ve sağlam yapılıdır. Tırnaklar kürk renginde, kuyruk dik  ve uzuncadır. Kürklerinin rengi yabani tavşan kürklerinin renginde olup  aranılan bir kürk rengine sahiptirler. Kürkü kaplayan kıllar siyah ve  pigmentlidir Karın, ayak ve kuyruk allı beyazdır. Bu hayvanların beyaz,  siyah ve kırmızı renkte olanları da vardır. Vücudu kaplayan kıllar  oldukça kısadır. Erken gelişen bir ırktır. Yavruları 2 aylık  olduklarında 2,5 kg, ergin yaştaki erkekler 6-8 kg, dişiler ise 6,5-8 kg  kadar gelmektedirler. En önemli kusurları etlerinin lifli olması, uzun  sinirler ihtiva etmesidır. Et kalitesi iyi olan ırklarla melezlendikleri  zaman hem et kaliteleri düzelmekte, hemde gelişme hızı daha iyi olan  hayvanlar elde edilmektedir.
 
Burgogn Kızıl Tavşanı
Orta  büyüklükte karkasa sahip olan bir tavşan ırkıdır. Diğer saf ırklarla  yapılan melezlemelerden oldukça başarılı sonuçlar alınmıştır. Et  kaliteleri ıyi olan bu tavşan ırkı Fransa ve diğer birçok Avrupa  ülkelerinde yayılmıştır. Erkeklerde baş büyuk ve genişçe, dişilerde ise  biraz uzun ve narin bir görünümü vardır. Kulaklar bombeli, açık ve  uzunlukları 13 cm kadardır. Gözler kestane-kül renginde, göz bebekleri  koyu mavi renktedır. Boyun oldukça kısa ve kalındır. Bacaklar kısa ve  kuvvetli, kuyruk sağrıya yapışmış gibidir. Vücudu örten kil örtüsü  genellikle kızıl renkte olmakla birlikte açık ve koyu tonda olanları da  vardır. Kıl örtüsü parlak, yumuşak ve homojen bır renklilik gösterir.  Sağlam yapılı ve döl verimleri iyi olan hayvanlardır. Etleri lezzetli,  ette lifler oldukça ince yapılıdır. Gelişme hızları diğer ırklara göre  daha düşüktür. Canlı ağırlıkları ortalama erkeklerde 4 kg olmakla  birlikte dişilerde biraz daha yüksektir. Üç aylık yavrular 2-2.5 kg  kadar gelmektedirler.
 
Büska Beyaz Tavşan
Erken  gelişen ve kaliteli kürkler veren iri vücutlu hayvanlardır.  Melezlemelerde canlı ağırlık artışı ve erken gelişmeyi sağlamak için  kullanılırlar. Baş kuvvetli, kulaklar V şeklinde ve uzunlukları 15-18 cm  arasındadır. Albino bir hayvan olup gözleri pembedir. Gerdan kısmı  dişilerde çok az gelişmiş olup erkeklerde hiç gelişmemiştir. Bacaklar  kuvvetli, tırmıklar düz beyaz renkte, kuyruk 8-12 cm uzunluğundadır.  Vücudu örten kıl örtüsü sık, ince ve düz beyaz renktedir. Oldukça sağlam  yapılı ve dayanıklı hayvanlardır. Canlı ağırlıkları erkeklerde 5 kg,  dişilerde ise 6 kg, üç aylık yavrular 2.5 kg civarındadır. Yeni Zelanda  tavşanları ile yapılan melezlemelerden iyi sonuçlar alınmıştır. Diğer  ırklara göre daha hızlı gelişen, etçi ırklara göre ise kemik yapısının  sağlam ve hafif olması ve et kaliteleri ile karkas randımanlarının  yüksekliği ile dikkati çekmektedir. Derilerinin zayıf olması en önemli  kusurlarındandır.
 
Viyana Mavisi
Kaynağı tam olarak  bilinmemekle birlikte Avusturya orijinli olduğu sanılmaktadır. 19.  asrın başından beri bilinmektedir. Bu ırktan hayvanlarda vücut dik ve  uzunca, butlar dolgun ve gövdeye yapışıkmış gibi bir görünüm  arzetmektedir. Baş erkeklerde geniş ve kuvvetli, dişilerde ise narin bir  görünümdedir. Kulaldar dik ve geniş, sivri ve uzunlukları 14 cm  civarındadır. Göz bebekleri koyu, etrali açık mavi renktedir. Ergin  dişilerde çok hafif gerdan bulunmaktadır. Bacaklar kuvvetli, sağlam ve  tırnaklar beyaz renkte oldukça serttirler. Kuyruk uzunca ve geniştir.  Renkleri genellikle donuk mavi olup kıl örtüsü sık, ince, yumuşak ve  oldukça kısadır. Canlı ağırlıkları 3-4 kg arasında değişmekle beraber,  üç ayhk yavrular 2 kg civarında gelmektedirler. Bu hayvanlarda döl  verimi yüksek, karkas kaliteleri çok ıyi ve kaliteli derileri nedeniyle  kürideri aranılan özelliktedir.
Beveren Mavisi: Belçika ve birçok  Avrupa ülkesinde yetiştiriciği yapılan bir tavşan ırkıdır. Butları çok  iyi gelişmiş olan bu tavşanlarda et kalitesi ve karkas randımanı da  oldukça iyidir. Dişide baş erkek hayvanlara göre daha uzuncadır.  Kulakları 12-13 cm arasında değişmekte olup V şeklini andırmaktadır.  Gözler kahverengi, ön ayaklar kısa ve cılız arka ayaklar uzun ve  kuvvetlidirler. Vücudu örtmekte olan kıllar orta uzunlukta, sık, açık  mavi renkte, parlak görünümlü kürkleri olan hayvan Canlı ağırlıkları 3-4  kg arasında değişmekte olup et üretiminde ağır hayvanlar tercih  edilmektedir.
 
Rus Tavşanı
19 asırdan beri  Fransa’da bilinen bir tavşan ırkıdır. Çin onjinli olan bu hayvan  Fransa’ya Rusya’dan gelmiş olması sebebi ile bu adı almıştır. Küçük  .cüsseli olan bu tavşan gelecekte küçük karkaslı tavşan pazarında önemli  yer alabilir. Melezlemelerde kullanılmasında hızlı gelişen hayvanlar  elde edilmiştir. Vücut yapısı küçük ve yuvarlak bir yapı arzetnıektedir  Başları yassı ve yuvarlak, kulakları kısa, gözleri pembe, gerdanları ise  yoktur. Canlı ağırlıkları 1-1.3 kg arasında değişmektedir. Vücudu örten  kıllar düz beyaz renkte, kısa ve incedir. Erken gelişmeleri, et  liflerinin çok ince olması gibi özellikleri avantajları arasındadır.
 
Yeni Zelanda Tavşanı
Bu  tavşanların en tanınmış olan beyaz ve kırmızı olmak üzere iki varyetesi  bilinmektedir. Beyaz Yeni Zelanda tavşanları tüm dünyada en fazla  yetiştiriciliği yapılan bir tavşan ırkıdır. Amerikan orijınli olup  seleksiyonla elde edilmiştir. Vücut tamamen beyaz kıl örtüsü ile  kaplıdır. Et tavşanı yetiştıriciliğinde özellikle kafese kolayca adapte  olmaları açısından çok yaygın kullanılan ırklardandır. Kısa, kalın  vücutlu, yuvarlak sağlam, butları ve arka parti dolgun olan  hayvanlardır. Damızlık seçiminde dar omuzlu ve çok uzun vücutlu  hayvanlardan kaçınılir. Vücut uzunluğu genellikle erkeklerde 45-47 cm,  dışılerde 49-50 cm arasındadır. Erkekler ortalama 4.5 kg, dişiler 5-5.5  kg gelmektedir. Baş erkeklerde iri ve genişçe, dışilerde biraz daha  narincedir Kulaklar 10-13 cm uzunlukta ve uç kısımları hafif  yuvarlaktır. Gerdan dişilerde hafif belirgin, gözler kırmızı-pembe  renktedir. Kuyrukları dik ve tüylüdür. Bu hayvanların erken gelişme, döl  verimi gibi vasıflar bakımından çok iyi özelliklere sahip oldukları  bilinmektedir. Melezlemelerde ilk generasyondan itibaren ıslah edici ırk  olarak dikkati çekmektedır. Bu tavşan ırkı ülkemize değişik dönemlerde  ithal edilmiş ve yetiştirciliği yapılmaktadır. Özellikle 1970’li  yıllarda kurulan ticari işletmelerde en fazla yetiştirilen ırk olmuştur.  Halen Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde çalışmalar  sürdürülmektedir.
Kırmızı Yeni Zelanda tavşanlari 1909 yılında  Yeni Zelanda’dan getirilen tavşanlardan mı, yoksa 1910 yılında  Kaliforniya’da Golden Fawn, İri Belçika melezlerine Belçika  tavşanlarının kanı katılarak mı elde edildiği konusu açıklık  kazanmamıştır. Genel olarak üzerinde durulan ve kabul edilen ikinci  hususitır. Bu tavşanın genetik yapısı gr (aguti) renktekı tüm siyah  pigmentin bır gen tarafindan elimine edilmiş olması esasına  dayanmaktadır Bu suretle tüm sarı renk bütün vücuda dağılmaktadır. Bu  arada birçok modifiye edici gen parlak, kırmızımsı ve sarımsı renkleri  oluşturmaktadır. Bu tavşanların birçok varyeteleri vardır. Bunlar Beyaz  Yeni Zelanda tavşanlanndan daha küçük yapılıdır. Erken gelişirler ve  analık kabiliyetleri iyidir. Et/kemik oranları yüksektir ve et  kaliteleri iyidir. Genellikle hibrit tavşan yetiştiriciliğinde  kullanılmaktadırlar. Postları da kürk yapımında aranılan özelliktedir.
 
Şinşilla Tavşanı
İlk  Şinşilla tavşanı Fransa’da elde edilmiştir. Elde edilmesınde Mavi  Beveren, Himalaya ve Yabani ada tavşanları rol oynamıştır. Et ve kürk  yönünde yetiştirilirler. Postu sincap renginde olup adı da buradan  gelmektedir. Renk bakımından bireyler arasında ton farklılıkları  olabilir. Renkleri gerçek Şinşillaya benzeyenler tercih edilmektedir. Bu  hayvanların 4-5 aylık olanlarının postları çok değerlidir ve daima  tercih edılmektedir. Büyüklük bakımından büyük ve küçük Şinşilla olmak  üzere iki tipi vardır. Büyük Şinşila orta boy tavşan ırklarının en  ağırlarındandır. Ortalama canlı ağırlıkları 2.4-2.9 kg arasındadır. Et  kalitelerı oldukça iyidir. Ülkemıze ithal edilmiş ve yetiştiriciliği  yapılan ırklardan olmakla birlikte Beyaz Yeni Zelandalar kadar  yaygınlaşmamıştır.
 
Raks Tavşanları
Normal kıl  oluşumunu determine eden genlerin mutasyonu sonucu meydana gelmişlerdir.  Kürk endüstrisinde önemli yeri olan kürkleri üretirler. Reks  tavşanlarında deri yumuşak, kıllar kısa ve parlak olup post kadife  görünümünü andırmaktadır. Vücudu kaplamakta olan kıl örtüsünde alt ve  üst kıllar birbirine eşit uzunlukta veya üst kıllar alt kılan 3 mm kadar  geçebilmektedir. Hayvanlarda sırt kısmındaki kıl uzunluğunun 12-22 mm  arasında olması arzu edilmektedir. En kaliteli reks kürkleri ergin  hayvanlardan elde edilir. Kürkü için elde tutulan hayvanın en az 6-7  aylık olması gerekmektedir. Bu hayvanların canlı ağırlıkları 2.7-3 6 kg  arasında değişmektedir. Yavrular tamamen çıplak olarak doğmakta ve  ananın yünleri çok kısa olduğu için yuva yapmakta zorlanmakta bu nedenle  yavruların doğmasından önce bakıcının doğum kutusunu hazırlaması  gerekmektedir. Bu hayvanların besi kabiliyetleri düşüktür, Reks  tavşanlanının en önemli varyeteleri arasında Siyah Reks, Mavi Reka,  Şinşilla Reks, Hollanda Reks, Tilki Reks, Kastor Reks, Şampanya Reks vs.  sayılabilir.
 
Gümişi Şampanya Tavşanı
Uzun  vucutlu, kaba yapılı ve oldukça ağır yapılı hayvanlardır. En eski  bilinen ırklardandır. Baş genellikle uzun ve kuvvetli bir yapıya  sahiptir. Gözler kahverenginde, kulaklar geniş, uç kısımları yuvarlak ve  14 cm kadar uzunluktadır. Bacakları kuvvetli ve kaslı, tırnakları ise  siyah renkiidir. Bu hayvanların renkleri eski gümüş rengini  andırmaktadır. Vücudu kaplamakta olan kıl örtüsü ince ve ipek  yumuşaklığındadır. Vücut üzerinde renk uyumu bakımından bir üniformite  görülmektedir. Bu tavşanlaıda başta gözler arasında orta kısımda beyaz  renkli kıllar bulunmakta ve ırkın tanınmasında etken olmaktadır.  Yavrular doğduklarında vücudu örtmekte olan kıllar tamamen sıyahtır.  Gümüşi renk birinci kıl değişiminden sonra ortaya çıkan kıllarla 6-7.  aylara doğru meydana gelmektedir. Bu hayvanlarda canlı ağırlık 4-5 kg  arasında değişmektedir. Döl verimleri yüksek, et lifleri ince ve kürk  kaliteleri de oldukça iyidir.
 
Fransız Kelebeği
Yakın  dönemlere kadar tanınmayan bir ırktır. Tavşan yetiştiricilinğinde son  zamanlarda dikkati çekmeye başlamıştır. Orijini hakkında kesin bir kayıt  olmadığından kaynaklarda Fransız, Ingiliz veya Alman kaynaklı olduğu  konusunda görüşler bulunmaktadır. Bu hayvanlar ince ve sağlam bır kemik  yapısına sahiptirler ve vücutlarında benekler bulunmaktadır Baş  erkeklerde kuvvetli kaba, dişilerde ise narindir. Kulaklan 12-15 cm  uzunluğunda, geniş ve kalın, birbirinden açık olarak durmaktadırlar  Kulaklar tamamen renklidir. Gerdan dişilerde çok az belirgin, erkeklerde  ise hiç yoktur. Ayaklar kuvvetli ve arka ayaklar daha uzuncadır. Kuyruk  alt kısmı beyaz, üst kısmı renkli ve normal uzunluktadır. Vücutta hakim  renk beyazdır. Yalnız vücut üzerinde dağılmış halde gri, siyah ve mavi  lekeler bulunmaktadır. Bu tavşanlarda canlı ağırlıklar erkeklerde 5 kg,  dişilerde ise 6 kg civarındadır. Döl verimleri yüksek, sağlam ve  dayanıklı bır yapıya sahip hayvanlardır. Iyi bir et tavşanı özelliği  taşımaktadırlar.
 
Belçika Yabani Tavşanı
Uzun  zamandan beri bilinmekte olan bu tavşan ırkı İngiltere ve Belçika’da çok  yaygındır. Bu tavşanların melezleme sonucu yabani bır erkek tavşanla  yerli tavşanlar arasındaki çiftleştirmelerle elde edildiği  bilinmektedir. Vücut uzunluğunun fazla olması nedeniyle isminde yabani  kelimesinin kullanıldığı sanılmaktadır Başları uzun ve narın yapılı,  kulaklar 13 cm civarında ve arkaya yatık durmaktadır. Kulak orta  kısımları oldukça geniş, kenarları ise siyah bir çizgi ile çevrilidir.  Bunlarda göz irisleri koyu kahverengidir. Gerdan yoktur, bacaklar  uzunca, ön bacaklar ince ve dik, tırnaklar koyu renkli, kuyruklar  uzuncadır. Vücut rengi kestane kızılı, vucudu örten üst kıllar ise siyah  renklıdır. Kıllar vücudun bazı kısımlarında (yüzde ve başta) kıvrımlar  teşkil etmektedir. Damızlıklarda butların iyi gelişmiş olması ve halif  kemik yapısı tercih edilmektedir. Canlı ağırlıkları 4.5-5.0 kg arasında  değişmektedir. Karkas randımanları iyi olup melezlemelerde bu amaçla  kullanılmaktadırlar. Kürk kaliteleri iyi değildir.
 
Kaliforniya Tavşan
Amerika  Birleşik Devletlerinin Kaliforniya eyaletinde et ve post verimi yönünde  geliştirilmiş ırklardan birisidir. Etlenme durumu iyi, kafes  yetiştiriciliğine kolayca uyum sağlayan bugün hibrit tavşan  yetiştiriciliğinde baba hattı olarak yaygın kullanılan ırklardandır.  Vücutları dolgun, omuzlar, butlar ve sırtta kas gelişimi kuvvetlıdir.  Baş kısa ve kulaklar diktir. Kıl örtüsü orta uzunlukta ve sıktır. Vücut  rengi beyaz, bacaklar, kulaklar, burun ve kuyruk ucu koyu renklidir.  Gözler diğer albino ırklarda olduğu gibi açık kırmızıdır. Canlı  ağirlıkları ortalama 4 kg civarındadır.
 
İngiliz Tavşanı
En  eski süs ırklarındandır. Mavi ve siyah olmak üzere ıki varyetesi  bulunmaktadır. Bunlardan daha sonra gri ve kahverengi varyetelerde elde  edilmiştir. Burnunun her iki yanında mavimsi veya kurşun renginde  lekeler bulunduğundan ve bu lekeler bir kelebeğin kanatlarına  benzediğinden Mavi Kelebek olarak adlandırılan varyetesi en değerli süs  tavşanlarındandır. Vücudun her iki yanında önden arkaya, sırta doğru  giden şeritler vardır. Bu şeritler omuzların üst tarafında birleşir,  Analık özellikleri iyidir, et ve kürk verimleri de yeterlidir. Ortalama  canlı ağırlıkları 2.5 kg kadardır.
 
Havana Tavşanı
Hollanda’da 1898 yılında siyah ve beyaz renkli ve kısa kıl örtülü tavşanlarla bilinmeyen bir erkek tavşan arasında yapılan melezlemelerle elde edilmiştir. Koyu kahverengi-çukolata rengindeki kürkü son derece çekicidir. Orta boy tavşan ırklarından olmakla birlikte derisi derecelendirmede üst sırada yer alır. Et verimleri de yeterlidir. Ortalama canlı ağırlıkları 3.5 kg kadardır, Renk bütün vücutta koyu kahverengi, gözler kahverengi, tırnaklar koyu boynuz rengindedir.Küçük boy tavşan ırklarından olmasına karşın, dolgun bir vücut yapısı gösterir. Olgun yaşta ortalama ağırlıkları 2.5 kg’dır. Kısa boyunlu, kısa ve geniş başlı, kısa ve etli kulaklı bir tavşandır. Tavşan ırkları içerisinde çok özel bir renk durumu gösterir. Vücudun yarısı saf beyaz renkli, arka yarısı ise kahverengi, gri, siyah vb. renklerde olabilir. iki rengin ayrıldığı kuşak kesimi tam ortada olmalıdır. Arka ayaklar beyazdır ve bu renk hemen hemen ayakların yarısını kaplar. Kulaklar ve göz çevresi renklidir. Beyaz renk burun ve alın üzerinden kulakların arasına doğru üçgen biçiminde sokulur. İki rengin birbirinden ayrıldığı kesimlerde girinti, çıkıntı, nokta veya beneklik bulunmaz.
